Hacı Emin Faşist
miydi?
Batı Beyrut'taki Filistin "şehitleri"
Mezarlığındaki Hacı Emin'in mezar kitabesinde "Büyük Müftü, Filistin Arap Yüksek Komitesi lideri, Yüksek
Müslüman Konseyi Başkanı El- Hacı Muhammed El- Hüseyin'nin kabri. Doğumu 1897,
Kudüs - Vefatı 4 Temmuz 1974, Beyrut" yazar.
Filistin bağımsızlık mücadelesinin en önemli isimlerinden
olan Hacı Emin geçtiğimiz günlerde Netanyahu tarafından Hitler'i Yahudi
katliamını yaptıran kişi olduğu şeklinde suçlandı.
Netanyahu, Hitler'in aslında Yahudileri toplama kamplarına
doldurmak, gaz odalarında yakarak katletmek diye bir düşüncesinin olmadığını
Yahudileri Almanya'dan sürmek niyetinde olduğunu ama Hacı Emin'in Yahudilerin
yok edilmesi gerektiği fikrini kabul ettirmesi sonucunda Yahudi katliamlarının
yaşandığını söyledi.
Gerçek öyle midir?
Hitler'e akıl vermekle yetinmeyip Yahudilerin katledilmesine
ikna eden Hacı Emin kimdir?
Arafat'ın Filistinli akademisyen Edward Said'e 1994
Temmuzunda "Edward, eğer hayatta
olmak istemediğim tek bir şey varsa, o da Hacı Emin'e benzemek." derken
Filistin mücadelesinin en önemli kişisi olan Hacı Emin'e Arafat neden benzemek
istemiyordu? Oysa Arafat izlediği politika ile kısmen Hacı Emin'e benziyordu.
Belki de kendisinde Hacı Emin'in bazı özelliklerini gördüğü için
kaygılanıyordu.
Arafat, Edward Said'e söylediği bu sözlerde ne demek
istiyordu? Neden benzemekten korkuyordu?
Hacı Emin, Filistin davası uğruna çok uzun mücadele etmesine
rağmen hiç bir şey alamayarak ölmüştü. Arafat'ta uzun yıllardır sürdürdüğü Filistin
mücadelesinden hiç bir şey alamadan bu dünyayı terk etmek istememe kaygısını
Edward Said'e ifade ediyordu.
El- Hacı Muhammed El- Hüseyin Kudüs doğumludur. 18 yaşında
Mekke'ye giderek hacı olduğu için kendisine kısaca Hacı Emin denilmektedir. Eğitimini
Mısır El-Ezher Üniversitesinde hukuk okuyarak başlamıştır. Bir yıl sonra İstanbul'a
gelerek eğitimini sürdürmek istemiş, birinci paylaşım savaşının başlamasıyla
Osmanlı ordusunda topçu subayı olarak İzmir'de görev yapmıştır. Bazı kaynaklara
göre bu süre içerisinde Osmanlı devletinin gizli silahlı örgütü olan Teşkilatı
Mahsusa'ya katıldığı belirtilmektedir.
Hacı Emin, hastalanarak ordu ayrılmıştır. Bir çok kaynak
hastalığın uydurma olduğunu belirtmektedir. Ordudan ayrıldıktan sonra Kudüs'e
yerleşen Hacı Emin saf değiştirerek İngilizler ile işbirliği içinde olan Mekke
müftüsü Şerif Hüseyin ile birlikte Osmanlı ordusuna karşı savaşmaya
başlamıştır.
Biliniyor; İngiliz emperyalizmi, kendi devletlerini kurmayı
vaat ederek Arapları Osmanlıya karşı savaştırmıştır. Hacı Emin de Filistin
devleti kurma umuduyla İngiltere safında savaşa katılmıştır. 1921 yılında
İngiltere emperyalistlerinin işgali altında yapılan Kudüs Müftü seçimleri
sonuçları iptal edilmiş, Hacı Emin İngilizler tarafından Kudüs Müftüsü olarak
atanmıştır.
1940 yılına kadar İngiltere emperyalist devletiyle
işbirliğini sürdürmüştür. Bu işbirliği sırasında sürekli Filistin devletinin
kurulması umudunu taşımıştır. İngilizler de bu umudu canlı tutarak kendisini
Müslüman aleminde İngiltere etkisini sürdürücüsü olarak kullanmışlardır.
Anadolu'da gerçekleşen Kemalist devrimle çıkar çatışmasına
giren İngilizler için 1931 yılında İslam Kongresi'ni toplamış, Kemalistlerin
Fransa'ya sürgüne gönderdiği son halife olarak kabul edilen tahtan düşmüş padişah
Abdülmecid'i Kongre'ye çağırarak Kemalist yönetime karşı hilafeti yeniden
canlandırma amacıyla Müslümanları kışkırtmak istemiştir.
Hitler faşizminin hızla güçlendiğine tanık olan Hacı Emin
İngilizlerden umudunu yitirerek 1941 yılında Hitler ile ilişki kurmuştur. Her
ikisi de Yahudilere düşmandır. Hitler Yahudileri saf, temiz, soylu Alman ırkını
kirletenler ve kötülüklerin kaynağı olarak görürken, Hacı Emin'in Yahudi
düşmanlığı çizgisinde buluşmuşlardır.
Hitler Kafkas petrollerine Ortadoğu coğrafyası üzerinden
ulaşmak istiyordu. Ortadoğu'da hakim olan İngilizlerle savaş kaçınılmazdı. Bu
savaşı kazana bilmesi ve Kafkasya'nın enerji kaynaklarına sahip olması için
Müslümanların desteğini almak zorundaydı. Hacı Emin de Filistin devletini Alman
gücüne yaslanarak kuracağına inanıyordu. Bu amacı ve Yahudi düşmanlığı onu
hızla Faşizmin militanı haline getirdi. Sadece militanlaşmak ile kalmadı, aynı
zamanda Müslümanlar içinde faşist örgütlenmelerin oluşmasında çok çalıştı.
Örneğin Balkan Müslümanların Faşist örgütlenmesi olan Hançer örgütü Hacı
Emin'in yoğun çalışmaları sonucunda kuruldu.
Bütün ulusal hareketler burjuva karakterli olduğu için kendi
özgüveninden yoksundur. Sürekli kendi dışındaki güçlerden medet umar. Güçlü
olana yaslanmadan amacına ulaşamayacağına inanır. Ezen halkın desteğini
almaktan çok ezen ulusun yönetici sınıfının desteği peşinde koşturur. Bu yüzden
kendi amacına destek olmayı vaat eden her güçle ittifaka girmekte hiç bir
sakınca görmez.
Hitler ile işbirliği yapan İRA ne kadar faşistse Hacı Emin
de o kadar faşisttir. 24.10.2015
Comments
Post a Comment