Orhan Savaşçı'nın anıları
–3-
İki bölümünde yazdıklarımı maddeleştirirsem
1-
İlişkiler
örgütsel işleyişten çok samimiyet, güven, dayanışma temelindedir.
2-
1970
yıllarının sonuna doğru Kurtuluş Grubu diye bilinen örgüt 1979 Nisan’ında
THKP-C ismini alır.
3-
Banka
soygunları ve fidye alma eylemi maddi gereksinmeler içindir.
4-
Mevcut
mücadele ve örgüt biçimine muhalif olanlar ile sağlıklı tartışma yaşanmadan
ayrılık olur.
5-
Kızıldere
katliamı ile sonuçlanan 3 teknisyenin kaçırılma eylemi Denizlerin idamını
engellemek içindir.
6-
Ordu
içindeki “Proleter Devrimci Örgüt” THKP-C’den bağımsız örgütlenmiştir.
7-
THKP-C’de
Kemalizmin etkisi vardır. İdeolojik olarak hamdır. Pratik içinde öğrenme en
önemli özelliğidir.
THKP-C 12 Mart darbesi sonrası sıkıyönetim ilan edilerek her
türlü demokratik hakkın rafa kaldırılacağı bir dönemi öngöremiyor. Bunu Orhan
Savaşçının 26 Nisan 1971’de sıkıyönetim ilan edildiğini belirtikten sonra “Hazırlıksız olduğumuz için güvenlik
nedeniyle arkadaşlarımızın her biri bir tarafa dağılır” der (Sf. 57) Diktatörlük
yoğun, acımasız operasyonları ile bir ay içerisinde en önemli kadroları
yakalar. Bu ön görememe temelinde ideolojik eksiklik olduğu kadar kendine aşırı
güvenden de kaynaklandığını tahmin edebiliriz.
Yenilgi…
Orhan Savaşçı mahkemedeki savunmasını bitirirken “İçinde yer aldığımız hareket, sonuçta
siyasi bir yenilgi ile son buldu” değerlendirmesini yapar (Sf. 167) Gülten
Çayan da bu görüşü paylaşır “Bizler
70’li yıllardaki siyasi mücadeleden yenik çıktık” (Sf. 142)
Evet, THKP-C iktidar savaşı başlatmıştır ve yenilmiştir.
Yenilme çok değişik şekilde değerlendirilmiştir. Kimine göre örgütsel ve
ideolojik yenilgi, kimine göre örgütün yenilgisi, kimine göre öncü savaşının
sekteye uğraması vs vs vs. Ama saklanamayan bir gerçek vardır 12 Mart darbesi
ile genel anlamda sol yenilmiştir. Yalnız bu yenilgiyi ayrımlaştırmak gerekir.
Örgütsel olarak yenilen sol ideolojik olarak yenilmemiştir. 12 Eylül
darbesinden kendini ayırt eden en önemli özellik budur. Bu gerçeklik
anlaşıldığında 12 Mart – 12 Eylül dönemi sınıf mücadelesi doğru kavranacak, hem
de solun bugünkü durumunun anlaşılması kolaylaşacaktır.
Comments
Post a Comment