İktidar Sokaktadır.

Başlık çok mu iddialı oldu? Evet, iddialı ama bir o kadar da gerçek.

Açıklıyorum:

Bugünlerde diktatörlükten nasıl kurtulacağız sorusu muhalif olan herkesin kafasında. Kahvede, metroda, otobüste, hatta stadlar da bu soru üzerine herkes bir şeyler söylüyor.

Hemen hemen herkesin hem fikir olduğu ortak payda: "birlik"

Tuhaflık sanki birlikler yokmuş gibi. Türkiye'yi sarsan ve iktidarı korkutan hiç bir sosyalistin ön görmediği Gezi Direnişi'nden adını alan Haziran Hareketi birlik değilmiş gibi. Keza birçok sosyalistin ve birçok Kürt devrimcisi ile muhalif ulusalcı Kürt burjuvazisinin içinde yer aldığı HDP birlik değilmiş gibi.

Daha geniş, daha anlamlı ve gerçekten iktidar olmayı hedeflemiş sağlıklı birlikler olur mu, olmaz mı bilemem. İpucu olarak geçmişe bakın derim o kadar.

Bu yazı alan belirleme yazısıdır. Ancak sadece bir alanı ama çok önemli bir alanı belirlemeyi içeriyor. Şüphesiz farklı alanlarda var.

Sokak ve meydanlar kamusal alanlardır.

Doğada sokak yoktur, meydan yerine uçsuz bucaksız alanlar vardır. Ovalar, vadiler, meralar, yaylalar meydan değildir.

Sokak ve meydanlar insan emek ve bilgisiyle oluşturulmuştur. Başka bir ifadeyle kamusal alan olan sokak ve meydanlar bilinçli faaliyetin ürünleridirler.

Sokak; İşgücünü barındığı, korunduğu, bakıldığı ve üretildiği özel alan olan evden üretim ve hizmet alanlarına ulaştırır.

Sokak; Metanın pazara gelmesinde geçiş güzerğâhıdır.

Sokak; Tüketicinin pazarda alıcı bekleyen metalara ulaşmasında önemli görev üstlenir.  

Bu yüzden sokağa hâkim olan iktidara hâkimdir.

Eğer insanlar çalışma alanlarına gidip-geliyorsa, metalar pazara ulaşıyor ve tüketiciler pazara kolaylıkla varıyorsa sokak iktidarın hâkimiyetindedir. Sistemin dişlileri rutin bir şekilde döndüğü için sorun yoktur. İktidar kamusal alan olan sokağa hükmetmenin, kendi siyasal inisiyatifinde bulundurmanın huzuru içindedir.

Emekçiler, yönetilenler sokakta vardır ama iktidarın bütünüyle kendini kabul ettirdiği nesneleştirilmiş, Lucas'ın ifadesiyle şeyleştirilmiş maddi olgudur.

Emekçilerin taleplerini bayraklaştırarak sokaklara çıkması kamusal alanda iktidarın inisiyatifinin kırılması demektir.

Devrimci inat ve kararlılıkla sokakları ve alanları dolduran kitleler iktidarı hükmedemez duruma düşürür.

İnisiyatifini yitiren, hükmedemez olan iktidar kamusal alan olan sokağı yeniden ele geçirmek için polisi, askeri kullanır. Bu karşı karşıya geliş, saldırı ve direnmenin yaşandığı sokak çatışmaları görüntüsü alır. Ya taraflardan biri yenilir ya da uzlaşma sağlanır.

Sokak eylemleri üretim, haberleşme ve ulaşım alanlarında çalışanları etkileyebilir ve etkilemesi oldukça olanaklıdır. Sokak gösterileri şeklinde basit olarak başlayan eylemler giderek ülke genelinde işçi kitlelerini harekete geçirici ve ateşleyici olabilir. Böyle bir aşama iktidarın hükmedememe, yönetememe krizidir. Başkaldırı zorunlu olarak iktidar değişikliğini dayatır.

Devrim anıdır.

Ya burjuvazi usta bir manevrayla sistemini kurtarır ya da işçi sınıfı amacına ulaşır.


Bu yüzden "sokak özgürleştirir" sloganı yerindedir.(12 Aralık 2017)    

Comments