Yeni Osmanlıcılığının iflası

Bu yazı, AKP ile birlikte Yeni Osmanlıcılığın politika sahnesine çıkışını hükümet oluşunu, iktidarı ele geçirişini ve iflasını konu ediniyor.

Önce kavramlar

Kavramlar çok önemli. Somut durumu bir iki kelime ile çok iyi ifade ediyorlar. Soyut olan bu kavramlar ideolojiden arınmış değiller. Bütün kavramlar meydan, cadde, vapur isimleri gibi ideoloji taşır. Ulaştığı her yere kendi yüklenmiş olan ideolojisi ile birlikte gider.

Bu yazıda üzerinde duracağımız üç kavramımız var. Bu kavramların üçü de İslamcılar tarafından değil, İslamcıların dışındakiler tarafından üretilmiş ve literatüre yerleştirilmiştir. Sıralayalım: Ilımlı İslam, Siyasi İslam ve Sekülerizm.

Ilımlı İslam:
Emperyalistler ve onların işbirlikçisi olan burjuva ideologları tarafından üretilmiştir. Bu tanımlama Ortodoks İslamcılardan kendilerini ayırt etmeye çalışan ve mevcut durum ile uyum sağlamak isteyen İslam inancına sahip olanları kapsamaktadır.

Ilımlı İslam kavramını üretenler İslam'ın kendisini güncelleştirmesini, mevcut sistem ile uyumlu hale gelmesini ve sistem içinde yerini almasını amaç edinmişlerdir. Revize edilmiş İslam'ın tercih edilen olduğunu açıklamış olmaktadırlar. Bir anlamda Ilımlı İslam burjuvazi tarafından meşru kabul edilmektedir.

Ancak Ilımlı İslam hiç bir İslamcı tarafından benimsenmemiştir. Örneğin Erdoğan, 2017 yılının Kasım ayının onuncu gününde Genç Kadın Liderler Programı'nda yaptığı açıklama ile  "İslam'ın ılımlısı, ılımsızı olmaz. İslam tekdir" diyerek, kabul etmediğini herkes duyurmuştur.

Siyasal İslam:
Siyasal İslam kavramı İslamcılara muhalif olanlar tarafından üretilmiştir. Bu kavramı kullananlar aynı zamanda İslam'ın "ılımlı" diye tanımlamasına da karşıdır. Siyasal İslam ifadesi ile devletin din, İslam ve özelliklede Sünni İslam anlayışına göre yapılanmak isteğini belirtmeye çalışmaktadırlar.

Sekülerizmi biraz sonraya bırakarak devam etmek istiyorum.
İslam'ı ılımlı veya siyasi diye ayrıştırmanın çok doğru olmadığı kanısındayım. Bu tür ayrıştırmalar İslam inancının içeriğini saptırmaktadır. Aynı zamanda İslamcılara da hakarettir. Kendilerinin asla kabul etmediği bir niteleme ile onları hem ayrıştırmak hem de tanımlamak, karşılığı olmadığı için, doğru değildir. Ayrıca toplumu da yanlış düşünmeye yöneltmektedir. Aynen Erdoğan'ın dediği gibi genel anlamda İslam tektir. Şüphesiz İslam'ı farklı farklı yorumlayan ve onu temel alan, tartışılmaz tek doğru kabul eden, kutsal olduğuna inanan Kuran ayetlerinde belirttiği gibi toplum düzeni yeryüzünde egemen yapmak için farklı farklı yollar öneren birçok tarikat, cemaat, ne diye ifade ederseniz ediniz, birçok örgütler vardır. Cemaat, tarikat vb adı altında örgütlenmiş olan bu örgütlerin her biri kendini en hakiki Müslüman olarak tanımlamakta, hatta bazıları diğerlerine karşı şiddet uygulamayı kendinde hak görmektedirler.

İslam siyasidir, politiktir.

İster inanç deyin, ister din deyin, ne derseniz deyin bir düşünce toplum projesi ortaya koyuyorsa bu  ideolojidir. Toplumun en üst organlarından en alt organına kadar nasıl olması gerektiğini söylüyorsa o ideolojiktir. Devlet, ekonomi, eğitim, kültür ve hatta eşler arasında ilişki şöyle olması gerekir diyorsa o ideolojidir. İdeoloji olanda siyasidir, politiktir.

İslam'da toplumsal proje öneriyor olmasından dolayı kaçınılmaz olarak ideolojidir, bir o kadarda siyasidir.

İdeoloji kavramını kötüleme anlamında kullanmıyorum. Genel anlamda ideoloji hem doğruyu içerir, hem de yanlışı; başka bir ifade ile söyleyecek olursam kimi ideolojiler gerçek ile örtüşü, kimi ideolojiler örtüşmez veya her ideoloji az ya da çok gerçeği ifade edebilir.

Bugün Türkiye’yi yönetenlerinde bir ideolojisi vardır. Siyaset, politika ideolojiden soyutlanarak düşünülemez. Her kim siyaset yapıyorsa, politik mücadelenin içinde yer alıyorsa onun mutlaka bir ideolojisi veya etkisi altında kaldığı bir ideoloji vardır. Türkiye'de siyaset arenasında en etkili güç olarak kendini yıllarca var eden İslam zeminli siyasi hareketin adı Yeni Osmanlıcılıktır.

Sekülerizm
Sekülerizm Latince "nesil" ve "yüzyıl" anlamına gelen Latince "saeculum" sözcüğünden türetilmiş Fransızca veya İngilizceden dilimize gelmiştir.

Seküler birey tanımlamasını yapacak olursak şöyle diyebiliriz: Bireysel anlamda kendini dindar sayan ama dünya işlerinde dini otoritenin yargıçlığını sorgulayan diyebiliriz. (Buna en uygun siyasi kişilikler Muharrem İnce ve İstabul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'dur.)Bu sorgulama aslında uyan ile uymayanı ayırmayı içerir. Uyan kabullümdür ama uymayan yok hükmündedir.

Sekülerizm denildiğinde artık bir toplumsal ideolojiden söz ediyoruz demektir.
Sekülerizm, entelektüeller arasında tartışma konusudur. Kimisi sekülerizmi laiklik ile aynı görmekte, kimisi de sekülerizmi laikten ayırmaktadır. Sekülerizm konusunda hem fikir olan entelektüeller örnek olarak İngiltere'yi göstermektedirler. Laikliğe örnek olarak gösterilen Fransa sekülerizmin dışında tutulmamaktadır. Bu yaklaşım bile sekülerizm ile laikliğin eş anlamlı olmadığını bizlere göstermektedir.

Örnek alınan iki ülkenin feodalizmden kapitalizme geçişi incelendiğinde aradaki farkta anlaşılmaktadır. Fransız burjuva devrimi feodalizmi yıkarken onun dayanağı olan dini tamamen devletin bütün kurumlarından kovmuştur. İngiltere'de ise Fransa'daki gibi kitlesel bir ayaklanmayla feodalizmden kapitalizme geçiş olmadığı için feodalizmin temsili kurumları ve onun güç aldığı din ile uzlaşılması sonucunda üst yapı kurumlarında din varlığını sürdürmüştür. Ortaya iki farklı devlet yapısı çıkmıştır. Fransa'da din tamamen devlet kurumlarından kovulurken, İngiltere'de din devlet ile varlığını korumuş ancak dünyevi alanda otorite olmasını yitirmiştir. bir kısım sol tarihçiler ve aydınlar da İngiltere örneğini değerli görerek Kemalist devrimi bu açıdan eleştirmektedirler.  

Son yıllarda burjuva ideologları İslam'ı güncelleştirmek amacıyla sekülerizmi dolaşıma sokmuşlardır. İslam coğrafyasında, özellikle de ülkemizde, amaç laikliği unutturmak onun yerine sekülerizmi kabul ettirmektir.

Seküler devlet;
Devletin din ile barışmasıdır.
Devlet dindardır ama Ortodoks'ça dine bağlı değildir.
Dinin sisteme uyumlu hale getirilmesi, revize edilmesidir.
Aslında bu günümüzde yeni Osmanlıcılıktır.
Yeni Osmanlıcılık kapitalizmin ideolojisidir. (Devam edecek)

Comments